Dizi Arşivi

Iwanaga Kotoko 11 yaşında iken, bir youkai tarafından kaçırılır. İki hafta alıkonulan Kotoko’ya, ruh ve insan dünyası arasında iletişim kurması için ‘Bilgelik Tanrısı’ olması teklif edilir. Bu teklifi düşünmeden hızlıca kabul eden Kotoko, buna karşılık sağ gözü ve sol bacağını kaybeder. Şimdi yani altı yıl sonra, başı sıkışan her youkai, Kotoko’ya danışmaktadır. Bu arada, 22 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Kurou Sakuragawa, sevgilisinden yeni ayrılmıştır. Bunu fırsat bilen ve bir gün Kurou ile evlenme hayali kuran Kotoko, hemen harekete geçer. Bir youkai hadisesi esnasında kendisine iyileştirici güçler bahşedilmiş Kurou’ya; çeşitli doğa üstü olayları çözmek ve kaçak youkailerin icabına bakmak için birlikte çalışmayı teklif eder. Ayrıca yeni ortağının duygularına karşılık vermesini beklemektedir.

Ganta Nakami, uyku problemi yaşayan ve okulda dikkatini toparlamakta zorlanan bir öğrencidir. Günlerce uykusuz kaldığı için hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorgundur. Ancak bir gün okulda gizli bir odada, bir kız öğrenci ile karşılaşır. Isaki Magari, aynı şekilde uyuyamayan bir başka öğrenci ve Ganta’nın aksine, uykusuzlukla başa çıkmak için farklı bir yol geliştirmiştir: Oda içinde yalnızca uyumaya değil, bir tür rahatlama ortamı yaratmaya da odaklanmaktadır. Ganta, Isaki ile bu gizli oda sayesinde uyku sorunlarına çözüm bulmak için birlikte vakit geçirmeye başlar. İkili, zamanla birbirlerinin sırlarına ve hayal kırıklıklarına ortak olur. Uyku eksikliği nedeniyle yaşadıkları zorluklar, onları birbirine yakınlaştırır. Bu süreç, sadece uykuya dair değil, gençliğin yalnızlık, kaygı ve arkadaşlık gibi temalarına da ışık tutar.

Saki Tomoda, sıradan bir lise öğrencisidir ve hayatı her zamanki gibi devam etmektedir. Ancak bir gün, sınıf arkadaşı Hinata Aizawa ona ciddi bir teklif yapar: "365 gün içinde evlenmek ister misin?" Hinata, Saki'nin hiç beklemediği bir şekilde, her şeyin planlı ve düzenli olduğu bir ilişki teklif eder. Bu teklif, Saki için tamamen tuhaf ve şaşırtıcıdır, çünkü Hinata, hiç de tipik bir romantik değil, aksine oldukça soğuk ve mesafeli biridir. Saki, başlangıçta bu teklifi reddetmeye karar verir, ancak zamanla Hinata'nın ısrarı ve yaklaşımları, onu bu tuhaf evlilik teklifini düşünmeye zorlar. 365 gün boyunca ikisi, aşk ve ilişki hakkında birbirlerini anlamaya, güven inşa etmeye ve gerçek duyguları keşfetmeye çalışır. Ancak, bu süreçte geçmişten gelen sırlar, yanlış anlamalar ve karmaşık duygular da onları beklemektedir.

Küçük bir kasabanın kilisesinde yaşayan Azize Cecilia, halkın gözünde kutsal, zarif ve bilge bir figürdür. İnsanlar ondan rehberlik ve huzur almak için kiliseye gelir. Ancak kapılar kapandığında, Cecilia’nın gerçek yüzü bambaşkadır — tembel, utangaç ve tamamen bakıma muhtaç biri! Onun bu halini bilen tek kişi ise genç rahip Lawrence’tır. Lawrence, Cecilia’nın hem koruyucusu hem sırdaşı hem de onun günlük hayatını toparlayan kişidir. İkilinin sakin kasaba yaşamı, birbirlerine duydukları tatlı ama bir türlü dile getirilemeyen hisler, küçük yanlış anlamalar ve sıcak anlarla örülüdür.

Hayatın yükünü kaldıramayan Mirai Kakehashi, ailesini kaybettikten sonra umutsuzluğa kapılmış ve tüm yaşam arzusunu yitirmiştir. Ancak intihar etmeye karar verdiği gün, onu bir melek kurtarır. Bu melek, Nasse, Mirai'ye şok edici bir teklifte bulunur: Tanrı’yı seçmek için düzenlenen ölümcül bir yarışmaya katılma şansı. Mirai, artık bir "Tanrı Adayı"dır. Mirai’ye özel güçler verilir — uçma yeteneği ve insanları kontrol edebilen "Melek Okları". Ancak bu yetenekleri sadece o değil, 12 Tanrı Adayı daha kullanmaktadır. Her biri kendi travmaları, arzuları ve karanlık taraflarıyla bu ölüm kalım oyununa dahil olur. Kazanan kişi ise şu anki Tanrı'nın yerini alacaktır. Mirai, zorla sokulduğu bu vahşi yarışta hem kendi hayatını hem insanlığın geleceğini sorgularken, iyilik ve kötülük arasındaki çizgide yürümeye başlar.

Narumi Momose, gizli bir fujoshi (BL hayranı) ve tam bir otaku olmasına rağmen, bu yönünü herkesten saklayarak normal bir ofis hayatı sürmeye çalışır. Yeni iş yerinde karşılaştığı çocukluk arkadaşı Hirotaka Nifuji ise açık bir gamer otakudur ve Narumi'nin tüm geçmişini bilmektedir. Narumi'nin başarısız aşk hayatını öğrenince ona sıra dışı bir teklif sunar: "Bana çıkma teklif et, otakular arasında aşk daha kolaydır." Narumi ve Hirotaka'nın çıkmaya başlamasıyla birlikte, iş yerindeki diğer otaku çift arkadaşları Hanako Koyanagi (cosplayer) ve Tarou Kabakura (anime otakusu) ile birlikte gündelik yaşamlarını, geek hobilerini, romantik çekişmelerini ve sosyal hayatın zorluklarını izleriz.

Liseli Taiyo Asano, ailesini küçük yaşta kaybettikten sonra içine kapanık, sessiz bir hayat sürmektedir. Hayattaki tek yakın arkadaşı, çocukluk aşkı Mutsumi Yozakura’dır. Ancak Mutsumi'nin ailesi, göründüğü gibi sıradan değildir — onlar nesillerdir bir üst düzey casus ailesidir! Taiyo'nun sakin hayatı, Mutsumi'nin aşırı korumacı abisi Kyoichiro Yozakura tarafından tehdit edilmeye başlayınca tamamen altüst olur. Kyoichiro, kız kardeşine yaklaşan herkesi ortadan kaldıracak kadar tehlikeli ve takıntılıdır. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu ise çılgınca bir çözüm: Taiyo’nun, Mutsumi ile evlenip Yozakura Ailesi'nin bir parçası olması! Artık Taiyo, sıradan bir lise öğrencisinden, Japonya’nın en güçlü casus ailesinin damadına dönüşür. Bir yandan ölümcül aile üyeleriyle başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da kendini casusların tehlikeli dünyasında geliştirip Mutsumi’yi korumaya kararlıdır.

Kou Ichinomiya, ailesinin öğrettiği tek kurala sıkı sıkıya bağlı yaşayan genç bir iş adamıdır: "Asla kimseye borçlu kalma!" Hayatı kontrol altında, düzenli ve planlıdır… ta ki bir gün Arakawa Nehri’nden düşene kadar. Boğulmak üzereyken, garip bir genç kadın tarafından kurtarılır. Adı Nino olan bu gizemli kadın, aslında kendisinin Venüs’ten geldiğini iddia eder. Nino’nun onu kurtarmasıyla, Kou’nun borçsuz hayat felsefesi yerle bir olur. Borcunu ödemek için ona yardım etmeye karar verir; fakat Nino, borcunun tek karşılığının onun sevgilisi olması olduğunu söyler! Böylece Kou, Arakawa Nehri’nin altında, birbirinden tuhaf karakterlerin yaşadığı bir topluluğun parçası hâline gelir: Bir rahip gibi davranan gangster, yıldız kostümlü gizemli adam, kocaman maskeler takan insanlar ve daha niceleri…

Ortaokul öğrencisi Kaede Komura, sırasındaki sessiz ve tatlı kız arkadaşına, Ai Mie'ye gizliden gizliye âşıktır. Ancak Ai'nin bir özelliği vardır: Gözlüklerini sık sık unutur! Görme bozukluğu yüzünden gözlüksüz neredeyse hiçbir şey göremeyen Ai, her seferinde Komura'nın yardımına ihtiyaç duyar. Bu küçük aksilikler sayesinde Komura, her gün onunla yakınlaşma fırsatı bulur. Komura'nın kalbi, Ai ona yaklaşmaya çalıştıkça ve saf bir şekilde ona güvendiğinde hızla çarpar. Ai'nin gözlüklerini unuttuğu her gün, ikisi için utangaç bakışlar, küçük yanlış anlamalar ve tatlı bir yakınlaşma fırsatına dönüşür. Zamanla, bu küçük günlük anlar masum bir aşk hikâyesine evrilir.

Satou ve çocukluk arkadaşı Hime, yıllardır birbirlerinin en yakın dostudur. Satou, Hime'ye gizliden gizliye âşıktır, fakat duygularını bir türlü dile getiremez. Ancak Hime, bir gün aniden ona veda eder ve başka bir dünyaya gider. Satou, Hime’nin peşinden gizemli bir portaldan geçerek kendini fantastik bir dünyada bulur. Burada Hime’nin aslında bir prenses olduğunu ve kaderinde "Yüzük Kralı" ile evlenerek dünyayı kurtaracak bir güç uyandırmak olduğunu öğrenir. Hime, Satou'nun önünde ona bir evlenme teklifi eder ve Satou, Hime ile evlenerek Yüzük Kralı olur. Ancak bu sadece başlangıçtır. Dünyayı kurtarmak için Satou’nun, farklı krallıklardan diğer "Yüzük Prensesleri" ile de evlenip onların güçlerini toplaması gerekmektedir. Bu görev, romantik karmaşalar, aksiyon dolu savaşlar ve Satou’nun aşk ile kader arasındaki mücadelesiyle dolu bir maceraya dönüşür.