Violet Evergarden: The Movie Violet Evergarden: The Movie İzle

TÜRKÇE ALTYAZI    
diziwatch player
Hata Bildir ×
[wpforms id="8" title="false" description="false"]

18 Eylül 2020
Bölümü beğendiniz mi?
Sezonun Diğer Bölümleri
Violet Evergarden: The Movie İzle
Violet Evergarden: The Movie Violet Evergarden: The Movie
Violet Evergarden: The Movie
Anime Sayfası
Yorumlar 1 Yorum
  • Misato-samaKayıtlı Üye

    Öncelikle filmin başlangıcından çok hoşlandığımı söylemeliyim. Violet’in hayatına dokunduğu insanların geleceklerinin o mektuplarla nasıl değiştiğini görmek iyi hissettirdi. Ann’in mektuplarındaki gözyaşı lekesi detayı bile bir kez daha bana neden bu animeyi bu kadar çok sevdiğimi hatırlattı.
    Dietfried’ın artık yavaş yavaş Violet’i anlaması, onun basit bir savaş silahı olmadığını kabul etmesi, ona destek olduğunu görmek güzeldi. Violet ve Dietried ilişkisi hikaye boyunca en fazla gelişen şeylerden birisi oldu ve bu çok güzel.

    Her ne kadar tüm seri bir birinden iyi işlenmiş ve Violet’in gelişiminde büyük katkı sağlasa da şüphesiz 10. bölümden sonra animenin en duygusal hikayesi bu bölümde işlenmişti. Yuris’in küçük kalbinin tüm acılara göğüs germesi fakat sonunda yenilgiyi kabul etmesi… İzlerken kendimi gözyaşları içerisinde buldum. Hayata yüzünde bir tebessümle veda etmesi bile teselli olmuyor insana.
    Kardeşinin ona karşı olan sevgisi çok tatlıydı.

    Seriyi izlerken Gilbert’ın yaşama ihtimaline karşı neden ortaya çıkmadığını düşünmüştüm. Tahminim Violet’in tek başına kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmasını sağlamasıydı. Animenin bize verdiği sebebin daha inandırıcı olduğu için mutluyum. Gilbert açıkça daha sanatçı ruhlu ve nazik bir insandı. Dietfried’ın dediği gibi ordu ona uygun değildi. Fakat bu zaman içerisinde Gilbert istemediği çok şey yapmıştı. Violet’in savaş silahı olmadığını savunup kendisi onu öyle kullandı, mecbur olsa bile hem askerlerinin hem de Violet’in zarar görmesini sağladı. Ayrıca adadaki adamların ölümünden de suçluluk duyuyordu. Adada kalıp onlara yardım etme isteği bu yüzdendi.
    Dietfried’ın kardeşiyle konuşması, onu özgür bırakması ve Gilbert’ın Violet’den kalmasını isteyerek son bir kez bencillik yapması… Çok özel sahnelerdi.
    Hodgins aşırı underrated bir karakter. Violet’e bir baba edasıyla yaklaşmasını, her zaman onun mutluluğu için çabalamasını izlemek çok zevkliydi. Son festival sahnesinde her zaman yanında görmeye alıştığı küçük kızın artık solunda durmadığını fark etmesi, anlık bir hüzne kapılması… “Violet Evergarden’ı bir daha kimse görmedi” derken umarım bu onun ailesinden sayılan kişiler için geçerli değildir…

    Hoşçakal otomatik anı bebeği. Bir sürü güzel hatıralar bıraktın bende. “Ben Violet Evergarden” demeni duymak bile çok güzeldi.


    0

    0